9 Aralık 2008 Salı

Water, Air, Earth and Fire


"The divine medium who has descended upon the mortal world."

Avatar: The Last Airbender.

Muhtemelen ben geç keşfettim. Ama son 1 yıldır devamlı tekrarlanan bölümleriyle izlediğim çizgi film serisi Avatar: The Last Airbender, dünyanın en güzel çizgi filmlerinden bir tanesi. Zaten aldığı ödüller de ne kadar iyi olduğunu gösteriyor. Hatta biraz daha ileri gidersem oluşturduğu mantığa ve matematiğe göre bence Heroes gibi kahramanlık ve doğa üstü güçler dizilerinden bile daha iyi olabilir.
Çıkışı Hint felsefesi olan Uzakdoğu, Yunan felsefesindeki elementlerden ve onları ifade eden tanrılardan beslenen senaryonun konusu; element tanrılarının dünyada insan bedeninde ya da bir vücutta vuku bulup, dünyada kötüden sonra bozulan dengeyi düzeltmek ve dünyayı kötüden korumak. Çizgi filmde her elementin kendine özgü özellikleri olan ırkları var. Ve ben kesinlikle her şeyin içinde olması gereken Hava elementi olmak isterdim.

Yaptığım küçük çaplı araştırmaya göre Sankritçe'de
Avatāra olan Avatar'ın gerçek anlamının descent kelimesinden geliyor. Bana kalırsa anlamı sözlükteki Türkçe karşılığı değil "cemre" kelimesini daha çok ifade ediyor. Baş kahramanımız Aang'in başındaki Avatar işaretinin zor durumlarda yanması ve tüm güçlerin onda toplanması ise Hinduizm, Budist felsefesi ve meditasyonda da çokça ifade edilen çakra (chakra) noktalarının harekete geçmesi.

Bu da kahramanlarımızı tüm kötülüklerden koruyan onların yol arkadaşı uçan bilge bizon Appa.



Hiç yorum yok: