4 Şubat 2009 Çarşamba

Herkes Kendi Kedisini Arar.



Herkesin kendisine göre bir depresyon hırkası vardır ve hatta zorunluluktur olmalıdır. Zor zamanlarında dolabınının bir köşesinde durmalı, karanlıktan yine günışığına çıkmalı ve giyilmelidir. Genelde en itina edilmeyen hırkalardan biri olduğu halde, en güzel gözükenlerden de biridir bana kalırsa.

İnsanı sıcacık sarıp sarmalar, kendini güvende hissedersin, onunla daha bir cool olursun. Yaratıcı ve depresif bir döneme giriyorum lütfen hemen bana hırkamı verin dersin, denebilir... En imrendiğim depresyon hırkası haliyle Kurt Cobain'in unplugged'da giydiği eski tüylenmiş örgü yeşil hırkadır. Kesinlikle mükemmeldir ve depresyon hırkasının da çıkış noktasıdır. Kurt hayranı değilim ama unplugged'da kendisine ayrı bir saygı duyuyorum.

Benim depresyon hırkam kahve-yeşil arası, bugüne kadar yeterince giyildi ve bu yüzden de eskidi. Hala da giyilmeye devam ediliyor. Kocaman yakasının içine boynumu ve kafamı saklayabiliyorum ve böylece beni ani darbelerden de koruyor. İçime ne kadar şık bir şey giysem de onu saklayabiliyor, yüzüme ayrı bir ışık kazandırıyor. O yüzden onu çok seviyorum ve herkesin böyle bir hırkası olmasını diliyorum.

2 yorum:

bengu dedi ki...

Ana gibidir o hırkalar ehehe:))
Benim de depresyon battaniyem var. Yazın çok özlüyorum kendisini

koz tuna dedi ki...

http://img7.imageshack.us/img7/4130/huhuoht.jpg

böyle bir şeyin olduğunu bilmiyordum ama sahipmişim. çocukken, önceden beri var olan bir hastalığı, belirtileri değerlendirerek tespit eden bir doktorun, çocuğun gözünde büyümesi gibi oldu bu. buzların ortasında bir hırkanın seni koruyamaması gibi, kişileri depresyona sürükleyebilen birtakım kişilerden de bu hırka, her ne kadar koruyucu olamasa da, o misyonu yüklenmiş olması yeter aslında, aslında hırkanın bundan haberi bile yoktur ve her şey neye inanmak, neyi benimsemek istediğinle alakalıdır. ben depresyonu sevmiyorum, zaten sırf o hırkalı karizmatik tavrı takınmak için, o hırkayı giymek için depresyonlardayım, depresyonda olmayı sevenler gibi değilim, evet, evet, evet !