28 Ekim 2009 Çarşamba

En önemli mesele şu:(a)insanlar asla mükemmel değil ama aşk mükemmel olabilir, (b)bayağılar ile aşağılık olanları değiştirmenin yegane yolu bu ve (c) bunu yapmak onu yaratır. Sevmek aşkı yaratır. Sevmek kendi kendini yaratır. Mükemmel aşkı yaratmak yerine mükemmel aşığı arayarak boşa zaman harcıyoruz. Aşkı kalıcı kılmanın yolu mükemmel aşkı yaratmak olamaz mı?

Bernard ertesi gün ona şu yanıtı yolladı:

Aşk en uç noktadaki kanun kaçağı. Herhangi bir kurala bağlı kalması imkansız. Saygı ve itaat yeminleri etmek yerine, yardım ve yataklık edeceğimiz sözünü vermeliyiz belki. Demek ki güvenlik söz konusu değil..

"Kalıcı" ve "kılmak" sözleri uygun değil. Sana olan aşkım herşeyden bağımsız. Ben seni karşılıksız seviyorum.

Leigh-Cheri dışarı, böğürtlenlerin yanına gitti ve ağladı. "Dünyanın öbür ucuna dek onun peşinde gideceğim." diye hıçkıra hıçkıra ağladı.

Evet şekerim ama dünyanın bir ucu yok. Kolomb bunu saptamıştı.

Tom Robbins-Ağaçkakan.

2 yorum:

bengu dedi ki...

bu adamın genelde aşkı küçümser ya da daha doğrusu gerekliğini pek savunmaz gibi bir hali tavrı var. bu kitap biraz daha farklı sanırsam, okumak lazım..
bir de öğrendiğime göre "dur bir mola var" Elvis Presley ölü bulundugunda başucunda duran kitapmış. kaldığım yerden devam etmeye karar verdim :))

handeak dedi ki...

Aslında Parfümün Dansı'nda da sonsuza kadar süren bir aşk vardır, hatırladın mı? Alobarla Kudra'nın ölümsüzlük peşinde olmaları bir yandan da buldukları aşk-seks ve arkadaşlığa dayalı yüzyıllar süren ilişkileri..
Benim de kitanı tam bırakmama yakın 2yüz bilmemneci sayfada kitap sürüklemeye başladı. Garip kafası var adamın.